İLHAM AL - 35

KİBRİTÇİ KIZ ASLINDA KİMDİ ?

HANS CHRISTIAN ANDERSEN

Dünyanın en tanınan masal kitabı yazarlarından biri olan Andersen'in oldukça zor bir hayatı varmış.Dışlanmış bir çocuğun dünya çapında hala okunan bir yazara dönüşümünü inceleyelim.

Danimarka'nın Odense şehrinde doğan Andersen,aşırı inatçı,zor bir çocuk ama oldukça zeki bir kişilikmiş.Kendi dünyasına kapanan ve o dünyayı kimseyi almak istemeyen Andersen için okul yılları kendi deyimiyle oldukça karanlık geçmiş.

Çok fakir bir ailede büyürken okul çağı gelmiş ve okula gittiğinde oranın ona uygun olmadığını hemen anlamış.Gitmek istemiyorum istekleri karşılık bulmamış ve okula düzenli gitmeye devam etmiş.Öğretmenleri tarafından bile dışlanan bir çocukmuş.

İçine kapanık yapısı, okul öğretmenleri ve sınıf arkadaşları tarafından dalga konusu haline getirilmiş.
14 yaşına geldiğinde Kopenhang'da bir falcı kendisine,çok acılar çekeceğini ancak sonunda oldukça ünlü biri olacağını söylemiş.Fala inanmayan biri bile olsa bu cümle onun o yaşına kadar duyduğu,tutunabileceği tek cümleydi.

Günler geçtikçe bu söze o kadar inanmış ki ünlü bir film yıldızı ya da şarkıcı olacağını düşünmeye başlamış. Bu benim kaderim diyerek önce film yıldızlığı daha sonra şarkıcı olarak başvurduğu tüm işlerde geri çevrilmiş.

Umudu kırılmıştı ve gerçek dünyaya dönmek üzereyken bir tiyatronun müdürü onda ilginç bir aura keşfetmiş ve onun tüm eğitim masraflarını ödemeyi teklif etmiş.Bu teklifi geri çevirmeyen Andersen iyi koşullarda eğitim almaya başlamış.

İyi bir eğitim onun hangi konuda daha iyi olacağını öğretmişti.O bir film yıldızı ya da şarkıcı olmayacaktı,büyük bir yazar olacaktı.Mezun olduktan sonra kısa hikayelerini yayınlamaya başlamıştı.İlk olarak kendi bölgesinde daha sonra ülke genelinde en çok okunan yazar olmuştu.O artık ünlü biriydi.

Geçmişte yaşadığı hiç bir şeyi unutmadı.''Kibritçi Kız'' adlı masalının yazarken,annesinin genç bir kız iken sokaklarda nasıl dilendiğini düşünerek yazmış.Annesinin yaşadığı acıları masallaştırarak dünyaya sunmuş.

Günümüzde bile La Fontaine ile kendi türünün en büyük yazarları olarak okunmaya devam ediyor.