Dünya üzerinde yer alan en prestijli ödül törenlerinden biri olan ''Akademi Ödülleri'' küresel bir
törene dönüşmek için 1947 yılına kadar bekledi.

İlk tören yılı 1929 olan Akademi ödüllerini kazanmanın yanı sıra bu törenlerin herhangi bir dalında
aday gösterilmek bile olağanüstü bir başarı olarak görülmeye devam ediyor.

Amerika'nın 1947 yılına kadar kendi ülkesinde çekilmiş filmlere yer verdiği tören daha sonra
''Yabancı Dilde En İyi Film'' kategorisi ile uluslararası bir alana yayılmaya başladı.

72 yıldır maalesef oscar törenlerinde o son adaylık olan ve ödül töreninde gösterime sunulan ''5 film''
e film sokamadık.İşin biraz lobi tarafı da olsa bana göre o listede,son beşte yer almayı hak eden bazı
filmlerimiz kesinlikle oldu.Son dönemde kesin girer gözüyle baktığım ''Ayla' filmi gibi.

Bu listede Akademi ödüllerine ramak kala elenen 10 Türk filmini sizlere sunmaya çalışacağım.İlk
bölümde 5 filmi yayınlayacağım bu listeden umarım keyif alırsınız.

SUSUZ YAZ- 1963



Ülkemizin ilk kez oscar kavramı ile tanışmasına sebep olan,tarihimizin dönüm noktalarında olan ''Susuz Yaz'' filmi, son anda oscar töreninde yer alma hakkını kaybeden filmlerden biri oldu.

Metin Erksan'ın yönetmen koltuğunda olduğu,Necati Cumalı'nın aynı adlı kitabından uyarlanan ve
çıktığı dönem ülkemizde de oldukça büyük ses getiren ''Susuz Yaz'', otoriteler tarafından aday adaylık
töreninde elenen son filmlerden biri oldu.

Başrollerini Hülya Koçyiğit ve Erol Taş'ın yer aldığı film, törene gidemese bile her daim izlenmesi
gerekecek kaliteye sahip olmaya devam ediyor.

UÇURTMAYI VURMASINLAR - 1989



1963-1989 tam olarak 26 yıl boyunca hiç bir filmimiz Oscar törenlerine katılmak için herhangi
bir eleme aşamasına layık görülmedi.Ta ki ''Uçurtmayı Vurmasınlar'' filmi gösterime girene
kadar...

Tunç Başaran'ın ele aldığı fim,Feride Çicekoğlu'na ait aynı adlı kitaptan sinemaya aktarıldı.
Uzun yıllar kaliteye hasret kalan Türk Sineması için adeta kurtarıcı olarak görülen ''Uçurtmayı Vurmasınlar'' verdiği sosyal mesaj ve taşlamaları ile,günümüzde de tarzının en
iyi filmlerinden biri olarak görülmeye devam ediyor.

PİANO PİANO BACAKSIZ - 1991



Çocukların gözünden dünyayı ele almayı seven ve bunu ''Uçurtmayı Vurmasınlar'' filmi ile
ispatlayan yönetmen ''Tunç Başaran''ın,o filmden 2 yıl sonra yine bir çocuğun gözünden dünyaya değindiği filmi ''Piano Piano Bacaksız'' ile 3 yılda 2 kez aday adaylığa gösterilerek
büyük bir başarı elde etmeyi başardı.

MAVİ SÜRGÜN - 1993



Uzun yıllar aday adaylığa giremeyen Türk filmleri,1989-1993 yılında 3 kez film sokmayı başararak
altın dönemlerinden birini yaşadı.

Halikarnas Balıkçısı olarak bildiğimiz Cevat Şakir Kabaağaçlı'nın hayatını merkezine alan film,
sinema otoriteleri tarafından aday adaylığı geçerek son 5 filmden biri olmayı hak ettiği düşünülen
filmlerimizden biri olan ''Mavi Sürgün'' Erden Kıral yönetiminde ekranlara geldi.

MANİSA TARZANI - 1994



Oscar adaylığına seçilen belki de en farklı filmimiz olan ''Manisa Tarzanı'' ülkemizde gerekli değeri
görmese de yabancı otoriterler tarafından listeye aday gösterilerek dikkatleri üzerine çekmeyi
başardı.

Kurtuluş Savaşı'nın ardından yerle bir olan ve ülkemizin en fazla tahrip alan illerinden biri olan Manisa'nın kaderini değiştirecek bir adam yerleşir.

Doğanın değişiminde öncü olan filmlerden biri,işlediği konu nedeni ile otoritelerin dikkatini çekti.


Film Fotoğrafları imdb sitesinden alınmıştır.






4 Yorumlar

  1. bilgi sahibi oldum teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşinize yaradıysa çok sevindim.Ben teşekkür ederim.

      Sil
  2. susuz yaz ve mavi sürgün filmlerini izlememiştim....
    diğerlerini ilemiştim....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski